Akciğer Kanseri

Akciğerler nefes alıp vermenizi sağlayan, göğüs boşluğunda, süngerimsi yapıda bulunan bir çift organımızdır. Akciğerlerimiz oksijen ve karbondioksit değişimi sağlar. Solunum yaşamsal fonksiyonlarımızın devamı için vazgeçilmez bir olaydır. Akciğeri oluşturan hücrelerin kontrolsüz çoğalması sonucu oluşan malign (kötü huylu) tümörlere akciğer kanseri adı verilir.

LKanser vakalarının %15 kadarını oluşturan akciğer kanseri erkelerde en sık görülen kanserdir. Kadınlarda sıklığı ve önemi hergeçen gün artmaktadır. Akciğer kanserinin alt grupları vardır.

Küçük hücreli dışı akciğer kanseri: Akciğer kanserinin %84’ü küçük hücreli dışı akciğer kanseridir. Kanser hücrelerinin ikiye bölünme hızı küçük hücreli akciğer kanserine oranla daha uzundur. Küçük hücreli dışı akciğer kanseri hücrelerin mikroskobik özelliklerine göre alt tiplere ayrılır. Adenokarsinom, skuamoz hücreli karsinom, büyük hücreli karsinom küçük hücreli dışı akciğer kanseri türleridir.

  • Adenokarsinom: Tüm akciğer kanseri türlerinin %38,5’unu oluşturmaktadır. Bu kanser türü mukus salgılayan bez hücrelerinde görülür. Adenokarsinom sigara içmeyenlerde en çok görülen akciğer kanseri türüdür. Genellikle akciğerin dış kısımlarında görülür. Hastalığın seyri hastadan hastaya değişiklik gösterir.
  • Skuamoz (yassı) hücreli karsinom: Tüm akciğer kanseri türlerinin %20 ‘sidir. Hava yolları kaplayan düz hücrelerde oluşur. Sigara tüketimi ile bağlantılıdır. Akciğerin merkez kısımlarında da görülebilmektedir.
  • Büyük hücreli karsinom: Küçük hücreli dışı akciğer kanseri türlerinden en az görülenidir. Akciğerin her yerinde bulunabilir. Hızla büyüyüp yayılabilmektedir. Bu yönüyle küçük hücreli akciğer kanserine benzer niteliktedir.

Küçük hücreli akciğer kanseri: Akciğer kanserlerinin yaklaşık %13’ünü oluşturmaktadır. Çok hızlı büyüyerek yayılım gösterme eğilimindedir. Kanser hücrelerinin ikiye bölünme süresi ortalama 40 gündür. Yani 40 gün içinde tümör kendi boyutunu iki katına arttırmaktadır. Maalesef Küçük hücreli akciğer kanseri teşhis edildiğinde vakaların %70’i yayılmış bir kanser ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu nedenle küçük hücreli akciğer kanseri diğer akciğer kanserlerine kıyasla daha sinsi ilerlemektedir. Hastalığın nüks etme (geri gelme) olasılığı daha fazladır. Vakaların birçoğunda kanserin altında yatan sebep sigara kullanımıdır.

Akciğer Kanseri

  • En sık görülen kanserlerdendir
  • Temel nedeni sigaradır

Akciğer kanserinin belirtileri nelerdir?

Akciğer kanserine yakalanma olasılığını arttıran her etken akciğer kanseri risk faktörü olarak adlandırılır. Risk faktörlerini hayatınızdan çıkarmak ilerleyen yaşlarda sağlıklı bir ömür sürmek için atacağınız en değerli adımlardan olacaktır.

  • 2 veya 3 haftadır geçmeyen öksürük
  • Kanlı balgam
  • Ses kısıklığı
  • Göğüs ağrısı
  • Sırt ağrısı, omuz ağrısı
  • Nefes darlığı ve hırıltılı solunum
  • Yutma güçlüğü
  • Halsizlik ve yorgunluk
  • İştahsızlık, açıklanamayan kilo kaybı
  • Parmaklarda çomaklaşma
  • Tekrarlayan akciğer enfeksiyonları
  • Boyun lenf nodlarında şişme
  • Kanserin yayıldığı organlarla ilgili yakınmalar:
    • kemik ağrısı
    • Karın ağrısı
    • yüz ve kolların şişmesi
    • baş ağrısı, baş dönmesi
    • sarılık
    • boyunda veya köprücük kemiği bölgesinde şişlikler
Akciğer kanseri risk faktörleri nelerdir?

Akciğer kanserine yakalanma olasılığını arttıran her etken akciğer kanseri risk faktörü olarak adlandırılır. Risk faktörlerini hayatınızdan çıkarmak ilerleyen yaşlarda sağlıklı bir ömür sürmek için atacağınız en değerli adımlardan olacaktır.

  • Sigara içmek, bir numaralı risk faktörüdür. Hiç sigara içememiş kişilerde de kanser gelişebilirken sigara kullananlarda bu risk 20-30 kat artmaktadır. Akciğer kanseri vakalarının yaklaşık %80’i sigara kökenlidir. Sigaraya başlama yaşı, günlük içilen miktarı ve ne kadar süre kullanıldığı gibi durumlar kansere yakalanma riskini etkileyebilecek unsurlardandır.
  • Hava kirliliğine maruz kalmak, hava kirliliği olan bölgelerde yaşamak akciğer kanseri riskini arttırır.
  • Pasif içicilik, sigara veya diğer tütün ürünleri dumanını solumak pasif içiciliktir, kişi dumanı soluduğunda en az sigarayı içen kişi kadar etkilenir.Bu durum akciğer kanseri riskini arttırır. Her yıl 7.000 kişi pasif içiciliğe bağlı akciğer kanserinden hayatını kaybetmektedir.
  • Radyasyon tedavisi almak, başka hastalıklar nedeniyle radyasyon tedavisi almış kişilerde akciğer kanseri riski artabilir.
  • Radon gazına maruz kalmak, uranyumun parçalanmasından oluşan radyoaktif bir gazdır. Kokusuzdur, gözle görülmez. Bazı yerleşim yerleri radon gazı açısından tehlikeli olabilmektedir. Özellikle bodrum katta radon gazı maruziyeti artmaktadır. Radon gazı akciğer kanseri nedenlerinden sigaradan sonra ikinci sırada yer almaktadır.
  • Asbest ve arseniğe maruz kalmak,
  • Ailede akciğer kanseri öyküsü, kalıtsal olarak alt kuşaklara geçen sayısız hastalık bulunmaktadır. Akciğer kanseri de bunlardan bir tanesidir. Kalıtsal mutasyonlar nedeniyle akciğer kanseri riski artabilmektedir.
  • Besin takviyesi olarak beta- karoten kullanmak, risk faktörüdür.
Akciğer kanseri nasıl teşhis edilir?

Akciğer kanseri şüphesi olan hastalarda bazı görüntüleme yöntemleri ile akciğer ve kanserin etkileyebileceği diğer vücut kısımları ayrıntılı incelenmektedir.

Göğüs Röntgeni, Akciğer Grafisi: Akciğerlerde bir anormallik düşünülürse yapılan ilk testlerden biri göğüs röntgenidir. Göğüs röntgeni ile akciğerlerinizdeki harabiyetleri, tümörleri, bazı akciğer hastalıkları saptanabilmektedir.

Akciğer Tomografisi, BT taraması:BT vücut içindeki alanların x-ışınları ile ayrıntılı görüntülemeye yarayan bir yöntemdir. Akciğer tomografisinde akciğerlerinizin birçok fotoğrafı çekilir. Bilgisayar tarafından görüntüler birleştirilmektedir. Bu nedenle akciğerlerin incelenmesinde göğüs röntgeninden daha detaylı bir sonuç elde edilmektedir. BT ile akciğer tümörünün boyutu, şekli, konumu saptanmaktadır. Ayrıca metastaz düşünülürse diğer organların taraması için de kullanılmaktadır.

MRI:Radyo dalgaları ve güçlü mıknatıslar ile görüntü elde edilme işlemidir. MRI akciğer kanseri tanısında daha çok metastazları görüntülemek için kullanılmaktadır.

PET:PET ile vücuda radyoaktif şeker verilir. Kanser hücreleri çok hızlı büyüdükleri için radyoaktif şeker kanser hücrelerinde tutulma eğilimindedir. PET ile radyoaktif şekeri bünyesine alan kanser hücreleri özel bir kamera ile görüntülenir. Akciğer kanseri tanısında PET/BT denilen tomografi ve PET’ i birleştiren özel makinelerle tümörün ayrıntılı özellikleri, metastazları saptanabilmektedir. Akciğer kanseri tanısında PET/BT sıklıkla kullanılmaktadır.

Kemik Sintigrafi:Bir kemik taraması yöntemidir. Akciğer kanserinde, kanserin kemiğe sıçrayıp sıçramadığını belirlemek için kullanılmaktadır. Radyoaktif madde vücuda verilir. Bu madde kemiğin farklılaşmış bölgelerinde toplanır. Böylece kemik metastazları var mı yok mu bakılır. Bazen kullanılmayabilmektedir.

Balgam Sitolojisi:Öksürük ile atılan balgamda kanser hücrelerinin varlığına bakılır. 3 gün üst üste örnek alınır. Alınan örneklerde kanser hücresi tespit edilirse ileri testler istenir.

Torasentez:Akciğeri saran plevra adı verilen bir zar yapı vardır. Bu zarlar arasında sıvı birikebilmektedir, pek çok nedene bağlı gelişebilmektedir. Torasentez uygulaması ile akciğerin zarları arasındaki sıvı bir iğne yardımıyla alınmaktadır. Alınan sıvı laboratuvarlarda incelenir. Kanser hücreleri içeriyor mu sorgulanır.

Bronkoskopi: Burundan başlayıp akciğere ulaşan hava yollarının ve akciğerlerin görüntülenmesini sağlayan endoskopik bir işlemdir. Bronkoskopi sırasında karşılaşılan tümörlerden örnekler de alınabilmektedir. Tanı ve tedavi amacıyla bronkoskopiler uygulanabilmektedir.

Mediastinoskopi:Göğüs boşluğunun incelenmesi yapılır. Kanserin göğüs içerisindeki lenf nodlarına yayılıp yayılmadığını gösteren bir işlemdir. Akciğer kanseri tanılarda metastazı belirlemek için kullanılmaktadır.

Akciğer Biyopsisi: Biyopsi kanserde kesin tanıyı koydurucu en önemli işlemlerden bir tanesidir. Akciğer biyopsisi ile hekimin gerekli gördüğü noktalardan örnekler alınır. Örnekler moleküler düzeyde incelendikten sonra kanserin kesin tanısı, türü, özellikleri belirlenir. Çeşitli biyopsi tipleri bulunmaktadır. Biyopsi işlemi sırasında tümörün boyutu, lokalizasyonu tümöre ulaşmak için en doğru biyopsi türü seçilmektedir. Doktorunuz elde edilen biyopsi sonuçlarına göre en uygun tedaviyi planlanmaktadır.

Akciğer kanserinde evreleme

Evreleme tüm kanserlerde olduğu gibi, Akciğer kanserinde de prognozun belirlenmesinde ve tedavilerin planlanması ve uygulanması belirleyicidir. Evreleme kanserin ne kadar yayıldığını ve nasıl ilerlediğini açıklar. Evreleme tümör boyutu,uzak organ metastazı ve bölgesel lenf nodlarının durumlarına göre yapılmaktadır.

Evre 1: Kanser henüz sadece akciğerin içindedir. Lenf nodlarına veya başka dokulara yayılmamıştır

Evre 2: Akciğerde ve kanserin bulunduğu çevreye yakın lenf nodlarında kanser gözlemlenir.

Evre 3: Akciğerde veakciğer yerleştiği mediaten ismi verilen iki akciğer arası boşluktada kanser görülmesidir. Bu evrede kanser akciğer için de ve göğüs duvarında yada yemek borusu, diyafram gibi yakın organlarada uzanım gösterebeilir.

Evre 4: Diğer akciğer plevra zarı ya da yakın veya uzak başka organlarda da kanser gözlemlenir.

Küçük hücreli akciğer kanserinde evreleme tedavi şeklinin iyi tanımlanması için bu sistem ile değerlendirilebildiği gibi basitçe toraksa sınırlı ve yaygın hastalık olarak iki ana gruba da ayrılabilir. Sınırlı evrede kanser sadece akciğerin birinde ve onun lenf nodu bölgesinde görülürken yaygın evrede kanser her iki akciğerde, karşı lenf nodlarında ve diğer organlarda gözlemlenir.

Akciğer kanseri tedavisi

Akciğer kanseri tedavileri iki başlık altında incelenmektedir: lokal ve sistemik tedaviler. Lokal tedaviler; cerrahi ve radyoterapidir. Sistemik tedaviler ise; sitotoksik kemoterapi, immunoterapi ve akıllı ilaç (Biyolojik hedef) tedavileridir.

Cerrahi tedavi:

Küçük hücreli dışı akciğer kanseri tümörleri cerrahi işlem görebilmektedir. Kanserin teşhis edildiği evreye göre belli cerrahi teknikleri kullanılmaktadır. Küçük hücreli akciğer kanserinde cerrahi pek tercih edilmemektedir. Küçük hücreli akciğer kanseri sınırlı evrede teşhis edilmişse cerrahi düşünülebilmektedir. Kanserin sıçramış olduğu lenf nodları da cerrahi ile alınmaktadır.

  • Pnömonektomi: Akciğerin tümünün alınmasıdır.
  • Lobektomi: Akciğerler loblu bir yapıya sahiptir. Sağda 3 solda 2 lob bulunmaktadır. Bu işlemle kanser içeren loblar alınmaktadır.
  • Segmentektomi: Loblar segment ismi verilen alt bölümlere ayrılır. Bu segmentlerin alınması işlemine segmentektomi denir.
  • Sleeve rezeksiyon: Hava yollarına uzanan kanserleri tedavi etmek için kullanılır. Akciğer ve hava yolunda kanserin bulunduğu kısım çıkartılır ve geri kalan hava yolu akciğerlere bağlanır.

Radyoterapi:

Yüksek enerjili ışınlar ile kanser hücrelerinin öldürülmesidir. Küçük hücreli dışı akciğer kanseri ve küçük hücreli akciğer kanserinde uygulanmaktadır. Radyoterapi akciğer kanserinde hastalığın bölgesel olarak ileri olduğu yani ameliyat edilemediği ama vücudun diğer organlarına yayılmadığı dönemde çok önemli bir rol oynar. Kemoterapi ile radyoterapi birlikte güçlü bir tedavi edici etki oluşturur. Ayrıca radyoterapi beyin ve kemik metastazlarında hastalığın daha kötüye gitmesine engel olabilir.

Kemoterapi:

Kemoterapi damardan veya ağızdan verilen ilaç formlarıyla kanser hücrelerini öldürmeyi ve tümör boyutunu kontrol altına almayı hatta küçültmeyi amaçlayan bir tedavi şeklidir. Her iki akciğer kanseri türünde de uygulanmaktadır. Kemoterapinin dozu hastanın sağlık durumuna, kanserinin evresine ve kanserinin türüne göre değişiklik göstermektedir. Kmeoterapi hem tedavi edici hemde ameliyat sonrası koruyucu amaçlar için uygulanabilir.

İmmünoterapi:

İmmünoterapiler kanserle başa çıkmak için kişinin kendi bağışıklık sistemini uyaran ilaç tedavileridir. Böylece bağışıklık sistemi hücreleri kanser hücrelerini tanıyarak onları ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Bağışıklık yanıtının başlatılması, değiştirilmesi, sonlandırılması için çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır. Akciğer kanserin immünoterapiye duyarlılığı mutlaka değerlendirilmelidir.

Biyolojik Hedef Tedaviler (Akıllı ilaçlar):

Akıllı ilaç tedavisi hedefe yönelik tedavilerdir. Hücrelerde mutasyonlar sonucu farklı yollardan kanserleşme başlar. Eğer tümörün mutasyonları, tümörün oluşmasına neden olan yolaklar biliniyorsa akıllı ilaç tedavisi uygulanabilmektedir. Her kanser tedavisinde akıllı ilaç tedavisi kullanılmaz. Akciğer kanserinde EGFR gen mutasyonu ALK gen değişimi RAS gen mutasyonu ve ROS gen değişimi incelenmelidir. Bunların dışında dah nadir görülen bazı gen değişimleri için ek moleküler test yapılması gerekebilir.